Bakan Tunç, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, “Mesnetsiz iddialar, devletimizi, adalet sistemimizi ve infaz kurumlarımızı itibarsızlaştırmayı hedefleyen karanlık bir propagandanın parçasıdır” ifadelerini kullandı.
Silivri’deki ceza infaz kurumunda tutuklu bulunan kişilerin aile görüşmeleri, sağlık hizmetleri, hijyen ve barınma gibi temel haklarının engellendiğine dair basında ve sosyal medyada dolaşan haberlerin asılsız olduğuna dikkat çeken Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalarda herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediğini belirtti. Bakan Tunç, tutuklu ve hükümlülerin, “insan onuruna yakışır, hukuk devleti ilkelerine uygun ve uluslararası standartlara dayalı şekilde muamele gördüğünü” söyledi.
Adalet Bakanı, ceza infaz kurumlarındaki şartların ve tutukluların haklarının yasal güvence altında olduğunu ifade ederken, cezaevi yönetimlerinin de yasal çerçevede titizlikle hareket ettiğini belirtti. Tunç, bu tür iddiaların, Türkiye’nin adalet sistemi ve ceza infaz kurumları hakkında yanlış bir algı oluşturmayı amaçladığını kaydetti. Bakan Tunç, aynı zamanda, Türk Ceza İnfaz Sistemi’nin ulusal ve uluslararası denetimlere açık, şeffaf ve insan onurunu en üst düzeyde tutan bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Açıklamasında, “Türk Ceza İnfaz Sistemi, hem ulusal hem de uluslararası bağımsız denetimlere tabidir. Ceza infaz kurumlarımızda insan hakları, hukukun üstünlüğü ve şeffaflık ilkelerine uygun hareket edilmektedir. Bu tür asılsız iddiaların, ceza infaz kurumlarına zarar vermek ve kamuoyunda olumsuz bir algı oluşturmak amacı taşıdığı aşikardır” diye devam eden Tunç, hükümetin adaletin ve insan haklarının korunmasına yönelik kararlı tutumunu sürdürdüğünü belirtti.
Bakan Tunç, açıklamasını, “Adalet Bakanlığı olarak, hukukun üstünlüğü ilkesinden asla taviz vermeyecek, insan onurunu önceleyen bir yaklaşım sergileyerek çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde tamamladı.